Kedi veya Köpek Sahibi Olmanın Sağlık Açısından En Önemli 5 Faydası
Birçok insan için kedi veya köpek sahibi olmak sadece bir arkadaşlık ve eğlence meselesi değildir; aynı zamanda sağlıklarını ve genel refahlarını iyileştirmekle de ilgilidir. Gerçekten de araştırmalar, evcil hayvanların stres ve kaygıyı azaltmaktan fiziksel aktiviteyi artırmaya ve sosyal bağlantıları teşvik etmeye kadar sahiplerine çok çeşitli sağlık yararları sağlayabileceğini göstermektedir. Bu makalede, bir kedi veya köpek sahibi olmanın sağlık açısından en önemli beş faydasını inceleyeceğiz.
Stres ve kaygıyı azaltma
Evcil hayvan sahibi olmanın sağlık açısından en bilinen faydalarından biri, stres ve kaygı düzeylerini azaltma yetenekleridir. Araştırmalar, bir köpek veya kediyi birkaç dakikalığına sevmenin bile stres hormonu olan kortizolü düşürdüğünü ve rahatlama ve bağ kurmayı teşvik eden bir hormon olan oksitosini artırdığını göstermiştir. Aslında, Uluslararası İşyeri Sağlık Yönetimi Dergisi’nde yayınlanan yakın tarihli bir çalışma, işyerinde köpek bulundurmanın stresi azaltmaya yardımcı olabileceğini ve çalışan memnuniyetini ve üretkenliğini artırabileceğini ortaya koymuştur.
Dahası, evcil hayvanlar, özellikle anksiyete veya depresyondan muzdarip insanlar için faydalı olabilecek bir rahatlık ve arkadaşlık duygusu sağlayabilir. Amerika Anksiyete ve Depresyon Derneği’ne göre, evcil hayvanlar bireylerin kendilerini daha az yalnız ve izole hissetmelerine yardımcı olabilir, bu da anksiyete ve depresyon duygularını azaltabilir. Ayrıca, bir evcil hayvana bakmak bir amaç ve anlam duygusu sağlayabilir, bu da anksiyete ve depresyon semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.
Fiziksel aktivitenin artırılması
Kedi ya da köpek sahibi olmanın sağlık açısından bir diğer önemli faydası da fiziksel aktivite düzeylerini artırma becerileridir. Amerikan Kalp Derneği’ne göre, bir evcil hayvan sahibi olmak kan basıncını düşürmeye, kolesterol seviyelerini azaltmaya ve genel kardiyovasküler sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bunun nedeni, evcil hayvanların düzenli egzersize ihtiyaç duymaları ve bu sayede sahiplerini de daha aktif olmaya teşvik edebilmeleridir.
Örneğin, köpek sahiplerinin önerilen fiziksel aktivite düzeylerini karşılama olasılığı, köpek sahibi olmayanlara göre daha yüksektir. Bir köpeği gezdirmek, hem sahibi hem de köpek için faydalı olan düşük etkili bir egzersiz şekli sağlayabilir. Ayrıca, bir köpeği yürüyüşe çıkarmak, sosyal etkileşim ve doğaya daha fazla maruz kalma fırsatları da sağlayabilir, her ikisi de ek sağlık yararları sağlayabilir.
Sosyal bağlantıların geliştirilmesi
Evcil hayvanlar, özellikle yaşlı yetişkinler veya engelli insanlar için sosyal bağlantıları geliştirmek için de değerli araçlar olabilir. Araştırmalar, evcil hayvan sahiplerinin daha sosyal olma eğiliminde olduklarını ve evcil hayvan sahibi olmayanlara göre daha iyi sosyal destek ağlarına sahip olduklarını göstermiştir. Ayrıca, evcil hayvan sahibi olmak, köpek parkları veya evcil hayvanlarla ilgili etkinlikler gibi diğer evcil hayvan sahipleriyle sosyal etkileşim fırsatları sağlayabilir.
Dahası, evcil hayvanlar bir sohbet başlatıcı olarak hizmet edebilir ve sosyal durumlarda buzları kırmaya yardımcı olabilir. Örneğin, Journal of Social Psychology’de yayınlanan bir çalışmada, köpek gezdiren kişilerin yabancılar tarafından yaklaşılma ve onlarla sohbet etme olasılığının yalnız yürüyen kişilere göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bu, özellikle sosyal etkileşimleri başlatmakta zorluk çeken veya utangaç olan bireyler için faydalı olabilir.
Zihinsel ve duygusal sağlığın desteklenmesi
Evcil hayvanlar, sahiplerine bir dizi zihinsel ve duygusal sağlık faydası da sunabilir. Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü’ne göre, evcil hayvanlar stres veya travma zamanlarında bir rahatlık ve destek kaynağı sağlayabilir. Ayrıca, evcil hayvanlar mutluluk ve esenlik duygularını teşvik edebilir, bu da genel ruh sağlığı üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir.
Örneğin, Kişilik ve Sosyal Psikoloji Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada, evcil hayvan sahiplerinin, evcil hayvan sahibi olmayanlara kıyasla daha yüksek düzeyde öz saygı ve aidiyet duygusu bildirdikleri tespit edilmiştir. Ayrıca, bir evcil hayvana bakma eylemi bir amaç ve anlam duygusu sağlayabilir, bu da ruh sağlığı sorunlarıyla mücadele eden bireyler için özellikle önemli olabilir.
Alerjilerin azaltılması ve bağışıklık fonksiyonunun iyileştirilmesi
Yaygın inanışın aksine, kedi ya da köpek sahibi olmak çocuklarda alerji riskini azaltmaya ve bağışıklık fonksiyonunu geliştirmeye yardımcı olabilir. Journal of Allergy and Clinical Immunology’de yayınlanan bir araştırmaya göre, evcil hayvanlarla büyüyen çocukların alerji ve astım geliştirme riski, evcil hayvanı olmayanlara göre daha düşüktür. Ayrıca, erken çocukluk döneminde evcil hayvanlara maruz kalmak bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olarak çocukları yaygın enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha az duyarlı hale getirebilir.
Ayrıca, evcil hayvan sahibi olmak yetişkinlerde alerji riskini azaltmaya da yardımcı olabilir. European Respiratory Journal’da yayınlanan bir çalışmada, yetişkinlikte evcil hayvanlara maruz kalmanın alerjik olmayan yetişkinlerde alerjik duyarlılık ve astım riskini azaltmaya yardımcı olabileceği bulunmuştur. Bunun nedeni, evcil hayvanlara maruz kalmanın, bağışıklık fonksiyonu üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilecek çeşitli bir mikrobiyomu teşvik etmeye yardımcı olabileceği gerçeği olabilir.
Bir kedi veya köpek sahibi olmak, sahiplerine çok çeşitli sağlık yararları sağlayabilir. Stres ve kaygıyı azaltmaktan fiziksel aktiviteyi artırmaya ve sosyal bağlantıları teşvik etmeye kadar, evcil hayvanlar her yaştan birey için değerli bir destek ve arkadaşlık kaynağı sağlayabilir. Bununla birlikte, evcil hayvan sahibi olmanın yeterli bakım ve ilgiyi sağlamak, uygun veteriner bakımı almalarını sağlamak ve onları güvenli ve iyi huylu tutmak gibi sorumlulukları da beraberinde getirdiğini unutmamak önemlidir. Evcil hayvan sahipleri bu sorumlulukları ciddiye alarak, evcil hayvanlarının kendilerine sağladıkları birçok faydayı sağlamaya devam etmelerini sağlayabilirler.